Dünyada bir ilk olan tedavinin uygulanmaya başlandığı Avustralyalı ünlü onkologda, beyin kanserine yakalandıktan bir yıl sonra yapılan taramada kansere rastlanmadı.
Avustralyalı Profesör Richard Scolyer ve yıllardır birlikte çalıştığı Georgina Long, deri kanseri tedavisindeki başarıları sayesinde ülkelerinde ‘ulusal hazine’ olarak ün kazanmış isimlerdi.
Scolyer’e 2023 yılında çoğu hastanın bir yıldan az hayatta kaldığı glioblastomanın bir alt türü tanısı konmuştu.
Salı günü yapılan son taramada ise 57 yaşındaki doktorda tümör izine rastlanmadı.
BBC’ye konuşan Scolyer, “Açık söylemeliyim ki ilk taramadan çok daha fazla heyecanlıydım. Şu an çok mutluyum” dedi.
Scolyer’e kendisine koyulan beyin kanseri tanısı sonrası, cilt kanseri üzerine uzun yıllardır birlikte çalıştığı doktor arkadaşı Georgina Long ile ‘çığır açıcı’ tedavi için birlikte çalışmaya başladı.
İkili Avustralya’da çok fazla görülen deri kanseri (melanom) için immünoterapi tedavisini geliştirmişti.
Melanomdan kurtulma oranını yüzde 50’lere çıkaran bu tedavide kanser hücrelerine saldırmak için vücudun bağışıklık sistemi kullanılıyor.
İkili, geliştirdikleri bu tedaviyi, hiç denenmediği beyin kanserine uygulamak için çalışmaya başladı.
Beynin bağ dokusunda bulunan glioblastomalar oldukça agresiftir. Tedavilerine yönelik genel protokol da (ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi) son yirmi yılda çok az değişti.
Hastaların hayatta kalma oranları da bu karanlık tabloya karşılık gelecek şekildeydi. Tüm hastaların yalnızca yüzde 5’i, beş yıldan fazla yaşıyor.
Georgina Long ve ekibi, ameliyat öncesi ilaç kombinasyonları uygulanarak yapılan immünoterapinin, deri kanserinde daha iyi sonuç verdiğini keşfetmişti.
Ancak bunu beyin kanseri olan Scolyer’a uygulamak büyük riskleri de beraberinde getiriyordu.
Bazı onkologlar ilacın beynine ulaşacağından şüphe duyuyordu. Ve hatta ulaşsa bile bağışıklık sisteminin tepki vermesinin de şüpheli olduğunu savunuyordu.
Scolyer’a bu nedenle, ilaçların kanseri tespit etme gücünü artıran, onun tümörünün izlerine göre kişiselleştirilmiş bir aşı da uygulandı. Bu da ilk kez yapılıyordu.
Bu deneysel tedavinin Scolyer’ı daha hızlı öldürebileceğinden endişe edenler immünoterapi ilaçlarının onu zehirleyebileceği düşüncesini dile getiriyordu. Bu ilaçlar beynin şişmesine neden olabilirdi.
Profesör Scolyer, 2024 yılı başında epilepsi nöbetleri, karaciğer sorunları ve zatürreyle uğraştığı ayların zorlu geçtiğini ancak şimdi kendisini daha sağlıklı hissettiğini söylüyor.
Onkolog bugün 15 kilometre koşabilir halde olduğunu da aktarıyor:
“Bu kesinlikle beyin kanserimin tedavi edildiği anlamına gelmiyor. Ama henüz geri gelmediğini bilmek güzel, dolayısıyla eşim Katie ve üç harika çocuğumla hayatımın tadını çıkarmak için biraz daha zamanım var.”
Şu ana kadar elde edilen sonuçlar, Scolyer ve Long’un, dünyada her yıl yaklaşık 300 bin civarında kişinin yakalandığı beyin kanserinin tedavisine yakın olabileceği konusunda büyük bir heyecan yarattı.
Long ve Scolyer, bu yöntemi uygulamaya başlarken tedavi ihtimalinin az olduğunu kabul ediyor ve deneyesel tedavinin Scolyer’ın ömrünü uzatma amacı taşıdığını söylüyordu. İkili bu yöntemin, glioblastoma hastaları için klinik deneylere dönüşmesini umuyordu.
Ancak şu anda Scolyer’e uygulanan tedavisinin ilk hafta sonuçlarının yer aldığı detaylı bir rapor tıp çevrelerinin incelemesi altında.
Buna karşı Profesör Long, onay almış bir tedavi geliştirmekten hala uzakta olduklarını vurguluyor:
“Daha fazla insana yardım edebilme yolunda, bir sonraki adımın temelini oluşturabilecek bir yığın veri elde ettik.
“Henüz son noktaya ulaşmış değiliz. Odaklanmamız gereken şey, ameliyat öncesi immünoterapi içeren tedavi yaklaşımının daha çok sayıda insanda işe yaradığını göstermek.”
Yılın Avustralyalıları seçildiler
Otuz yıl önce, Profesör Scolyer ve Profesör Long, genç ve zeki doktorlar olarak ilk kez tanıştıklarında, ilerlemiş deri kanseri ölüm cezası olarak görülüyordu.
Son on yılda, kanser hücrelerine saldırmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanmak üzere geliştirilen immünoterapi, ileri melanom hastalarının tedavi süreçlerini önemli ölçüde iyileştirdi. Yüzde 10 olan bu aşamadaki kurtulma oranı yüzde 50’ye kadar çıktı.
Dünya çapında melanom (deri kanseri) tanısı alan herkes, ikisinin liderlik ettiği Melanom Enstitüsü’nün çalışmaları sayesinde tedavi görüyor.
Bu tedavi ikiliyi ulusal hazine konumuna taşıdı. Avustralya’da herkes onların başardıklarından faydalanan en az bir kişiyi tanıyor. Ve doktor ikili bu yıl beraberce Yılın Avustralyalıları seçildiler.