ANKARA (İGFA) – Anadolu Hotels Esenboğa Thermal’de 6 ve 7 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliklerle başlayan Kadın İşçiler 29. Büyük Kurultayı’nın açılış programı, 8 Mart 2024 Cuma günü gerçekleştirildi. Açılış programında kürsüye ilk olarak Genel Başkan Uysal Altundağ çıktı. Genel Başkan Altundağ, sözlerine 8 Martların, 2017 yılında Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’na katılmak üzere Ankara’ya gelirken meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybeden üyelerin acısı nedeniyle hüzünlü geçtiğini fakat bu yıl üzüntünün daha da fazla olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bundan yalnızca 14 gün önce kaybettiğimiz Merhum Onursal Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın, keskin bir bıçak gibi kalbimize saplanan acısıyla buradayız. Her zaman mücadeleyle, eylemle, direnişle kenetlenen biz metal emekçileri bu kez büyük bir acının etrafında kenetleniyoruz. Kendimizi başkanımızın yokluğuyla sınıyor, bitmeyecek bir özlemle imtihan ediyoruz. Fakat ben inanıyorum ki, Onursal Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, bizleri bu salonun bir köşesinden izliyor. Bize emanet ettiği bu büyük esere yani Türk Metal Sendikası’na, Dünya durdukça sahip çıkacağımızı bilerek gurur duyuyor. Onursal Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı huzurunuzda bir kez daha rahmet ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”
Sözlerine Onursal Genel Başkan Pevrul Kavlak’ı anlatarak devam eden Genel Başkan Uysal Altundağ, “Bugün, Pevrul Kavlak efsanesini anlatırken, nereden başlamalıyım diye çok düşündüm. Fakat öyle sanıyorum ki Merhum Genel Başkanımızı anlatırken her defasında onun hikayesinin farklı bir yerinden yola çıkmak en doğrusu olacak. Hatırlar mısınız? Merhum Onursal Genel Başkanımız bir şube genel kurulunda, konuşmasına şöyle başlamıştı. Demişti ki, ‘Ben, işçi tulumunu giyip, tezgahın kulpundan tuttuğum günden bu yana her zaman emekçilerin dertleriyle dertlendim. Onun için Kırıkkale’den kalkıp Çerkezköy’e gittim. Onun için sendikacı oldum’ Bir sendikacıyı sendikacı yapan Bu alana getirdiği yeni açılımlar ve attığı imzalardır. Bir sendikacıyı sendikacı yapan onun yüreğindeki insan sevgisi, içindeki mücadele azmi ve bileğinden hiç eksik olmayan güçtür. Bunların hepsi, Genel Başkanımızda vardı. Bu yüzden o, ne kadar zor olursa olsun en zor işleri bile tereyağından kıl çeker gibi halleder. En zorlu süreçleri bile bayram yerine çevirirdi. Elbette merhum başkanımızı birçok özelliğini anarak yaşatacağız. Ama bugün ben o’nun beni en çok etkileyen iki müthiş yeteneğinden söz etmek istiyorum. Birincisi, merhum onursal genel başkanımızın sendikacılığı… Bilenlerin, tanık olanların aklını başından aldığı, bilmeyenlerin inanmakta zorlandığı müthiş sendikacılığı… İkincisi de, Türkiye’nin en zorlu şartlarında bile birçok kişinin, ‘Yok canım, bir yanlışlık vardır!’ diye kabullenmekte güçlük çektiği rakamlara attığı imzalardır” dedi.
Onursal Genel Başkan Pevrul Kavlak’ın göreve geldiği 2009 yılından itibaren üzerinde en önem verdiği konunun klasik sendikacılıktan sosyal sendikacılığa geçiş olduğunu ama bugün gelinen noktada Türk Metal Sendikası’nın yeni nesil sendikacılık olarak tarif edilen evreye ulaştığını dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: “Türk Metal’in tarzını ‘Yeni Nesil Sendikacılık’ olarak tarif ettiğimiz bir evreye ulaştıran başkanımız, bu konuda dünya çapında övgüler almıştır. Yazdığı kitaplar ve yaptığı konuşmalar başka sendikacılar için de ilham kaynağı olmuştur. Sendikacılığı yalnızca üyesi için yapan eskimiş zihniyeti terk eden başkanımız bu işi üyesinin eşi, çocukları ve ailesi için bir sosyal sorumluluk bilinci haline getirmiştir. Üyesinden aldığı aidatı, geliştirdiği programlar ve yaptığı yatırımlarla yine üyesi için harcamış. Yani, başka bir yoldan ona geri vermiştir. Eğitimler, seminerler, hiç para harcamadan gerçekleşen tatiller, metal emekçisinin çocukları için inşa edilen yurtlar, işçi evleri, her biri üyelerimizin kendi malı olan beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri yeni nesil sendikacılık dediğimizde aklımıza ilk gelenlerdir.”
Onursal Genel Başkan Pevrul Kavlak’ın Genel Başkanlık döneminde gerçekleştirdiği faaliyetlere değinerek sözlerine devam eden Genel Başkan Uysal Altundağ, “Şunu sakın aklımızdan çıkartmayalım. Bu sendikal dönüşüm Başkanımızın hayata geçmiş ve geçecek olan diğer projeleriyle birlikte hepimize emanettir. Bu emaneti sahiplenmek ve geliştirmek de bizim namus borcumuzdur” dedi.
Genel Başkan Altundağ, Pevrul Kavlak’ın son imzaladığı MESS Grup Toplu İş Sözleşme sürecini hasta yatağından yürüttüğünü, işine, sendikasına ve metal emekçilerine duyduğu aşkı “Bu sözleşmeyi bitirmeden ölmeyeceğim” diyerek dile getirdiğini hatırlatırken, yine bu dönende Vestel örgütlenmesine verdiğini önemi şu sözlerle dile getirdi: “Onursal başkanımızın son aylarında öncelikli hedeflerinden biri olan Vestel örgütlenmesini de tamamlamasına tanık olduk. Öyle ki Vestel çalışanları Türk Metalli olmak için her türlü fedakarlığı yapmış bir işyeriydi. Ülkemizin en önemli beyaz eşya ve elektronik üreticilerinden biri olan bu firma binlerce çalışanıyla, gerçekleştirdiği ihracatla ve ülke ekonomisine yaptığı katkıyla sektörün göz bebeklerinden biri durumundaydı. Onursal Genel Başkanımız, Türk Metal Sendikası’nın Vestel’de örgütlü olması gereğine bütün kalbiyle inanıyor. Bu iki gücün bir araya gelmesiyle doğacak sinerjiye Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu sürekli vurguluyordu. Yaklaşık 3,5 yıl önce başlattığı Vestel örgütlenmesini de 30 Ocak 2024 tarihinde ilk sözleşmenin imzalanması ile sonlandırdı. MESS sözleşmesi ve Vestel örgütlenmesi bütün yaşamı sendikal mücadele ve başarılarla dolu unutulmaz bir sendikacının yani Merhum Onursal Genel Başkanımızın son zamanlarında en çok önem verdiği iki ajandasından birini oluşturdu.”
Genel Başkan Altundağ, sözlerini şöyle tamamladı: “7 yıl önce bu kurultaya gelirken yaşamını yitiren yedi kardeşimi rahmetle anıyorum. 5 Mart Salı günü, yani 3 gün önce kaybettiğimiz Bolu Şube Başkanımız Hakan Gülen’e Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları ve camiamıza baş sağlığı diliyorum. Hakan kardeşimin mekanı cennet olsun. Ve çok kısa bir süre önce kaybettiğimiz, Onursal Genel Başkanımız merhum Pevrul Kavlak’ın manevi huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyor, Başkanıma Allah’tan rahmet, Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Ben kendi adıma böylesine büyük bir acıdan ancak şöyle bir teselli çıkartabiliyorum. Ne mutlu bana ki onu tanıdım. Onun yanında yetiştim, gözledim, sordum, öğrendim. Ne mutlu bana ki yolunda, yanında yürüdüm. Ne mutlu bana ki, gün geldi omzuna yaslandım. Ne mutlu bana ki onu çok sevdim. Ve onun sözleriyle konuşmamı noktalıyorum. Allah’a emanet olun.”
Genel Başkan Uysal Altundağ’ın konuşmasının ardından uzun mücadeleler sonunda sendikada örgütlenmiş Vestel emekçileri adına Safiye Alıcı ile Martur işyerinden Emine Tetik birer konuşma gerçekleştirdi. Kurultaya Genel Başkan Yardımcıları Yusuf Ziya Odabaş, Mürsel Öcal, Mesut Erdem, Genel Sekreter Taliphan Kıymaz ve UAMİF Genel Sekreteri Murat Salar eşleri ile birlikte katıldı.
Genel Başkan Uysal Altundağ, açılış konuşmasının ardından kurultaya ilk kez katılan Vestel delegeleri ile bir araya gelerek gelecekteki süreci değerlendirdi.
Kadın İşçiler 29. Büyük Kurultayı, kurultay için hazırlanan Metale Hayat Veren Kadınlar-3 kitabının yazarı Gazeteci Şehriban Kıraç’ın söyleşi ve imza programı ile tamamlandı.